Hizmet Sözleşmesinde ve Sonrasında İşçinin Rekabet Etmeme Borcu
- 2 Ağu
- 4 dakikada okunur

1. Giriş
İşçinin rekabet etmeme borcu, hizmet sözleşmesi devam ederken sadakat borcunun bir uzantısı olarak ortaya çıkmakta, hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra ise rekabet yasağı sözleşmesi ile devam edebilmektedir. Rekabet yasağı ile işçi, işverene karşı herhangi bir şekilde rekabet etmemeyi, rakip bir işletme açmamayı veya rakip işletmede çalışmamayı ve rakip işletmelerle menfaat ilişkisine girmemeyi taahhüt etmektedir. Rekabet yasağı sözleşmesi sürekli borç ilişkisi doğuran, isimli ve rızai bir sözleşmedir.
İş Kanunu’nda rekabet etmeme borcun ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu sebeple iş sözleşmelerinde yer verilen rekabet etmemeye ilişkin düzenleme 6098 Sayılı TBK m. 444-447 hükümleri uygulanmaktadır.
Rekabet yasağı sözleşmesi, işçinin hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra sözleşmede belirlenen coğrafi sınırlar içinde, münhasır zaman diliminde veya özel faaliyet kolunda işvereni ile rekabet oluşturabilecek her türlü haklı veya haksız tutum ve davranışlardan kaçınmayı üstlendiği bir sözleşmedir Rekabet yasağı sözleşmesi TBK m.444/1’de “Fiil ehliyetine sahip olan işçi, işverene karşı, sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebilir” şeklinde tanımlanmıştır.
2. Hizmet Sözleşmesi Devam Ederken Rekabet Etmeme Borcu
Hizmet sözleşmesi devam ettiği sürece işçinin rekabet etmeme borcu, sadakat borcunun bir sonucu olarak kabul edilmektedir. İşçi, hizmet süresi boyunca işverenin çıkarlarına zarar verecek rekabet teşkil eden faaliyetlerden kaçınmak zorundadır.
3. Hizmet Sözleşmesi Sona Erdikten Sonra Rekabet Etmeme Borcu
İşçinin hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra rekabet etmeme yükümlülüğü kanuni değil, iradi bir borç niteliğindedir. Bu nedenle, işçinin hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra rekabet etmeme borcu ya hizmet sözleşmesine konulacak açık bir hüküm ile ya da ayrıca düzenlenecek rekabet yasağı sözleşmesi ile sağlanabilir.
4. Rekabet Yasağı Sözleşmesinin Geçerlilik Koşulları
Rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olabilmesi için işçinin fiil ehliyetine sahip olması, sözleşmenin yazılı şekilde yapılması, işverenin korunmaya değer haklı bir menfaatinin bulunması ve işçinin ekonomik geleceğinin tehlikeye düşürülmemesi gerekir.
Rekabet yasağı sözleşmesinin yer, zaman ve iş türü açısından sınırlarının açık ve belirli olması gerekir. Aksi takdirde açık ve belirli olmayan rekabet yasağı sözleşmeleri işçinin korunması ilkesi doğrultusunda işçinin ekonomik geleceğini tehlikeye düşürdüğü gerekçesiyle geçersiz olacaktır. TBK m.445’de geçen yer sınırlamasından şehir, coğrafi bölge veya işverenin iş organizasyonunu yürüttüğü bölge anlaşılmaktadır.
İşin türü bakımından yapılan sınırlamada dikkat edilmesi gereken nokta ise, söz konusu sınırlamanın işverenin bütün faaliyet alanını ile değil, işçinin yapmakla görevli olduğu işle doğrudan ilgili olanları kapsayacak şekilde olmasıdır.
İşverenin korunmaya değer menfaati; işçinin müşteri çevresi, üretim sırları ve işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânının ona önemli bir zarar verme potansiyeline sahip olması halinde vardır.
Üretim sırları kavramı; işletmeyle ilgili, sınırlı bir çevre tarafından bilinen, başkaları tarafından kolaylıkla öğrenilemeyecek, saklı kalmasında işverenin haklı bir menfaatinin bulunduğu olgular olarak tanımlanmaktadır. Herkesçe bilinen veya kolaylıkla öğrenilebilen bilgiler üretim sırrı niteliğini taşımayıp rekabet yasağı sözleşmesinin kapsamına girmez.
Rekabet yasağı sözleşmesine konu oluşturabilecek bir müşteri çevresinden bahsedilebilmesi için müşterilerle olan alışveriş ilişkisinin az çok süreklilik kazanması gerekir. Ayrıca, işçinin edindiği müşteri çevresini yapmış olduğu iş kazandırmalıdır. İşçinin kendi kişisel çaba, gayret ve yeteneği ile oluşturduğu müşteri çevresi de rekabet yasağı sözleşmesinin konusunu oluşturamaz.
Rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olarak hüküm ve sonuç doğurabilmesi için zararın meydana gelmiş olması şart değildir. Önemli bir zararın meydana gelme ihtimalinin olması sözleşmenin geçerliliği için yeterli olmaktadır.
Geçerli bir rekabet yasağı sözleşmesinin varlığından bahsedilebilmesi için rekabet yasağı sözleşmesinin işçinin ekonomik geleceğini tehlikeye düşürmemesi gerekmektedir.
5. Rekabet Yasağının İhlalinin Sonuçları
İşçi, rekabet yasağına aykırı davranırsa işverenin zararını tazmin etme yükümlülüğü, cezai şart ödeme yükümlülüğü ve rekabet yasağını ihlal eden faaliyetlerin sona erdirilmesi talebi doğabilir.
Hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra rekabet yasağı sözleşmesiyle kararlaştırılan rekabet yasağının ihlal edilmesinin başlıca üç sonucu vardır: Bu sonuçlar işverenin zararının tazmini, işçinin cezai şart ödemesi ve rekabet yasağı ihlalinin sona erdirilmesinin istenmesidir. işveren rekabet yasağı sözleşmesinin ihlal edilmesiyle uğradığı fiili zararı ve beklenen kazanç kaybından kaynaklanan zararı isteyebilecektir. İşçinin rekabet yasağı sözleşmesine aykırı davranması yanında yeni çalıştığı işyerindeki işvereni bakımından TTK m.54-63 uyarınca haksız rekabet teşkil ediyorsa yeni işveren de işçiyle birlikte önceki işverene karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaktır.
6. Rekabet Yasağının Sona Ermesi
Rekabet yasağı, genellikle belirli bir süre veya koşula bağlı olarak uygulanır Rekabet yasağı, sözleşme süresinin dolması, işverenin yararının kalmaması veya sözleşmenin işçi ya da işveren tarafından haklı nedenlerle feshi gibi durumlarda sona erebilir. Rekabet yasağının sona ermesine neden olabilecek durumlar aşağıdaki gibidir;
1- Sözleşme Süresinin Dolması:. İş sözleşmesinde belirtilen bu süre sona erdiğinde, rekabet yasağı kendiliğinden ve sözleşmede en fazla 2 yıl ile sınırlandırılan sürenin bitimiyle rekabet yasağı kendiliğinden sona erer.
2- İşverenin yararının kalmaması: TBK 447/1’e göre, ‘’Rekabet yasağı, işverenin bu yasağın sürdürülmesinde gerçek bir yararının olmadığı belirlenmişse sona erer.’’
3- Sözleşmenin işçi veya işveren tarafından feshi: Türk Borçlar Kanunu’nun 447. Maddesinin 2. fıkrasına göre, ‘’Sözleşme, haklı bir sebep olmaksızın işveren tarafından veya işverene yüklenebilen bir nedenle işçi tarafından feshedilirse, rekabet yasağı sona erer.’’
Son olarak TBK m.445/2’de “Hakim, aşırı nitelikteki rekabet yasağını, bütün durum ve koşulları serbestçe değerlendirmek ve işverenin üstlenmiş olabileceği karşı edimi de hakkaniyete uygun biçimde göz önünde tutmak suretiyle, kapsamı veya süresi bakımından sınırlayabilir.” diyerek hakime belirli şartların gerçekleşmesi halinde rekabet yasağı sözleşmesine müdahale etme yetkisi vermiştir.
Av. Başak Ceren ÇETİN





